Gebelikte akıntı normal mi ? Ne zaman endişelenmeliyim ?

Genç kızlar ergenliğe girdikleri dönemden itibaren, özellikle de her ay yumurtlama döneminde iç çamaşırlarında akıntı görürler ve bu durum normaldir. Ancak gebelik söz konusu olduğunda diğer tüm faktörler gibi akıntı da anne adayını endişelendirir. Hamilelik döneminde vücuttaki östrojen hormonu arttığı için vajinal akıntının da artması normal kabul edilir. Bazen bu akıntı hormonsal değişimlerden değil, başka nedenlerden de kaynaklanabilir. Böyle bir endişe olduğunda gebeliği takip eden doktora danışmak ve gerekli tetkiklerin yapılması önemlidir.

Gebelikte salgılanan hormonlara bağlı olarak bu akıntıların miktarı, yapısı ve görüntüsü değişmektedir. Vajinal akıntının rengi beyaz, sarı ya da hafif daha koyu renkli olabilir. Bu şekilde gebelik öncesi döneme göre akıntının görüntüsünün ve yapısının farklı olması normal karşılanır. Hamilelik döneminde anne adayının iç çamaşırında görülen hafif kokulu, beyaz renkli vajinal akıntı tıp dilinde “lökore” olarak adlandırılır. Hamilelik öncesi zamanlara kıyasla, hamilelikte akıntı miktarının artması beklenen bir durumdur ve endişelenmeye gerek olmaz. Hamilelikte hormonların aşırı derecede genişleyen vajina duvarına yaptığı etki ve hamilelik dolayısıyla deri ve kaslara giden kan akışının artmasının akıntıya sebep olduğu bilinmektedir. Ayrıca, bu akıntıların doğumla birlikte sonlanmayacağını ve doğum sonrasında yaşanan hormonsal iniş çıkışlar ile birlikte lohusalık akıntısına da sebep olacağını bilmek gerekir.

Gebelik süresince görülen beyaz akıntı, doğum sonrasındaki ilk zamanlarda kanlı olarak da görülür, ancak zaman geçtikçe rengi açılır ve miktarı da azalır. Bu akıntı doğumdan sonraki süreçte bir ay kadar sürebilir. Gebelikte beyaz akıntı normal olmak ile birlkite bu akıntının rengi vey a kokusunun değişmesi tehlike habercisi olabilir. Gebelikte vajinal akıntının koyu sarı, yeşilimsi bir renk alması, kıvamının çok koyu olması ve en önemlisi de çok pis kokulu olması, vajinal enfeksiyon olabileceğine işarettir. Zaten ergenlikten beri zaman zaman vajinal akıntılar yaşayan bir kadın, akıntının renginden ve kokusundan normal dışı bir durum olduğunu anlayabilmektedir. Bu tarz durumlar erken doğuma neden olabileceği için dikaktli olmakta fayda vardır.

Hamilelikte beyaz renkli, kokusuz akıntıyı tolere etmek için günlük ped kullanmak, pedi de sık sık değiştirmek önerilir. Bu sayede enfeksiyon riski azaltılabilir ve daha ferah, temiz olur. Ancak vajinal akıntıları önlemek için asla duş sırasında vajinanın içine su tutulmamalı, vajinanın içi ya da dışı kokulu mendillerle, sabunlarla temizlenmemeli, vajinal deodorantlar ve parfümlerden uzak durulmalıdır. Çünkü bu tür uygulamalar vajinanın içindeki doğal florayı bozar ve zararlıdır. Ayrıca vajinanın içine su tutmak, burada bulunan bakterilerin alanın dışına çıkmasına yol açmaktadır. Kadınlar gebelikte pamuklu iç çamaşırlar kullanmalı, gerekirse günde 2-3 kez ped ya da çamaşırını değiştirilmelidir. İç çamaşırların hijyeni için de yüksek derecede ısı ile ütülenmelidir.

Gebelikte akıntı başlangıçta koyu renkli ve koyu kıvamlı iken doğumdan 3 – 4 gün sonra rengi açılır ve daha açık kahverengi bir renge döner. Bundan 10 gün kadar sonra da sarımsı bir renk oluşurken, bu şekilde akıntının 2 – 8 hafta kadar sürmesi normaldir. Bununla birlikte arada bir pıhtı da gelir ve aslında bu akıntı doğumdan sonraki 2 ay boyunca devam eder.

Hamilelikte akıntı, doğum kanalını enfeksiyonlardan korur, vajinada sağlıklı bir bakteri dengesinin oluşmasını sağlar, akıntıdaki yüksek asit oranı, zararlı bakterilerin üremesini engelleyebilir. Bu akıntının enfekte olmasını engellemek için; Vajinadaki mikroorganizma dengesi bozulmamalı-vajinaya içine su tutulmamalı, Dar, sıkı pantolonlardan ve taytlardan uzak durmalı; rahat ve bol giysiler giyilmeli, Vajinaya kokulu parfümler, deodorant sıkılmamalı, kokulu sabunlarla vajina yıkanmamalı, İç çamaşırı ve günlük pedler sık sık değiştirilmelidir.

Akıntının peynirimsi, yeşile yakın renkte ve kötü kokulu olması ve birlikte karın ağrısı ve ateş olması durumunda, Akıntının sürekli ve yoğun olması ve de ağrı, acı, kızarıklık, kaşınma olması durumunda, durumunda, Baş dönmesi, mide bulantısı ve kusmanın tabloya eklenmesi durumunda, 2 saat içinde pedin çok ıslanması değiştirmek zorunda kalınması durumunda, ya da akıntıda kan pıhtısı olması durumunda vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.

Scroll to Top